IĞDIR BAROSU
Basın Açıklaması
Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın koordinasyonu ile mayıs ayında Iğdır Adliyesinde yapılan operasyon sonrasında bir kısım adli işlemlerde menfaat karşılığı iş yaptıkları, rüşvet ve irtikap suçunu işledikleri iddiasıyla iki Adliye Yazı İşleri Müdürü tutuklanmıştı. Aynı dosyanın devamında geçen hafta iki meslektaşımız hakkında gözaltı kararı verilmiş, evleri aranmış ve daha sonra tutuklanmışlardır.
Dosyada gizlilik kararı olduğu için dosyanın içeriğine dair bilgimiz olmaması nedeniyle bir hukuki değerlendirme yapmayacağımızı özellikle belirtmek isteriz.
Hukuk Kurumu olan Iğdır Barosu, hukuk devletinin gereği olarak özellikle kamuda olan her türlü yolsuzluk, hukuksuzluk ve suçların üzerine en kararlı şekilde gidilmesini, suç ve suçlulara asla müsamaha gösterilmemesi gerektiğini, bu konuda yapılacak her yargısal işlemin sonuna kadar destekçisi olduğunu özellikle belirtmek isteriz. Ancak bu dosya özelinde de olmak üzere birkaç hususu kamuoyunun dikkatine sunmak istiyoruz.
Adliye camiamızın kendi içinde başlayarak yaptığı bu operasyonun memur ve avukat ayağının yanı sıra usulsüz yapıldığı iddia edilen iş ve işlemlerin onaylayıcı ve karar mercii olan yargı mensuplarının herhangi bir sorumluluğunun olup olmadığının detaylı incelenmesi ve gereğinin yapılamasını bekliyoruz. Baro olarak bu konun takipçisi olacağımızı ve HSK nezdinde gerekli girişimde bulunacağımızı özellikle belirtmek isteriz.
Suç ve suçluların ortaya çıkarılması yönündeki her çalışmanın yanında olduğumuzu belirtmekle birlikte bu konuda yapılan işlemlerin hukuk devleti ilkesi içerisinde ve usulüne uygun yapılması gerekir.
Aylardır devam eden soruşturmada deliller toplanmışken, her gün adliyede olup kaçma ve delilleri karartma yönünde hiçbir eylemi olmayan, çağrı üzerine gelip ifade verebilecekken, meslektaşlarımızın bu aşamadan sonra gözaltına alınması ve tutuklanması ölçülülük ilkesine aykırı olup, tutuklama kararı ağır bir tedbir olmuştur.
Hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı verilene kadar meslektaşlarımız dahil herkesin masumiyet karinesine ve lekelenmeme hakkına riayet edilmesini özellikle belirtmek isteriz. Daha soruşturmanın başında meslektaşlarımızın isimlerini, yüzlerini gösterecek şekilde video ve kamera görüntülerinin basına ve sosyal medyaya yansıtılması ve peşinen suçlu gibi gösterilmesinin hukuk devletinin temel ilkelerine aykırı olduğu ve suç teşkil ettiğinin bilinmesi gerekir.
Bir meslektaşımızın tutuklanmasından sonra adliye binasında yeteri kadar kamera olmasına rağmen kendisinin ailesiyle vedalaşmasının dahi telefonla kayıt altına alınması çalışılması, hiçbir güvenlik sorunu yokken onlarca çevik kuvvet polisinin adliye binasına alınarak gerginliğe sebep olunması ve yapılan yargısal bir işlemin şova dönüştürülmesi kabul edilemez. Bu konuda kamuoyu her olay karşısında aynı refleksin gösterilmediğinin bilincinde olduğunu özellikle bilinmesini isteriz. Iğdır Barosu olarak kurumlarımızı tüm eylem ve işlemlerinin hukuk devleti ilkelerine uygun olarak yapmaya davet ediyor ve bu hususları kamuoyuna saygıyla arz ediyoruz.